Üsküdar Gazetesi’ni ziyaret ederek, refarandum sürecine ilişkin açıklamalarda bulunan Saadet Partisi Üsküdar İlçe Başkanı Muhammet Gürlü, Başkanlık sistemine temelde karşı olmadıklarını, ancak, kuvvetler ayrılığı prensibi ve denetim mekanizmasındaki aksaklıklar ve öngörülecek hususlar olduğuna dikkat çekti.
Üsküdar TV’ye özel açıklamalarda bulunan Gürlü, “Saadet Partisi olarak çok yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Bu kapsamda da en başta refarandum ile ilgili, genel merkezimizin almış olduğu karar gereği bu kapsamda herhangi bir çalışmamız olmayacak. Bunun nedeni ise, SP olarak Türkiye’dreki en büyük ve temel sorun olarak gördüğümüz kutuplaşmaya ve kamplaşmaya su taşımamak açısından, toplumu germemek açısından böyle bir karar aldık. Bu kamplaşmada da Üsküdar İlçe Başkanlığı ve tüm ilçe başkanlarımız bu süreçte kampanya yürütmeyecek” dedi.
Gürlü, şöyle devam etti, “Bunun haricinde, yine Başkanlık sistemi ya da diğer adıyla Cumhurbaşkanlığı sistemi için, Milli Görüş camiası olarak, en başta şunu ifade edeyim ki, SP, Başkanlık sistemine temelde ve prensip itibariyle karşı değildir. Geçmişi, birikimi ve bundan önceki siyasi partilerinde de bu konular gündeme geldiğinde; hatta 1970’li yıllarda rahmetli liderimiz Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocamız meclis’e ilk girdiğinde, vermiş olduğu önergeden biri de Başkanlık sistemiydi. Dolayısıyla, tarihi geçmişimiz buna karşı değil. Ancak, bugünkü yapıyla bu konuya baktığımız zaman burada kısmi bir Anayasa değişikliğinden bahsediyoruz. Temeli itibariyle burada SP’nin çekincelerinin olduğu nokta, kuvvetler ayrılığı prensibi ve denetim mekanizmasındaki aksaklıklar ve öngörülecek ya da, sıkıntılı olabilecek husslar… Bu açıdan SP, refarandumda ‘Hayır’ oyu kullanacaktır. Genel Başkanımız bunu da ifade etti. Bu açıdan baktığımız zaman SP Üsküdar İlçe Başkanlığı olarak tüm teşkilatlarımız refarandumda ‘Hayır’ oyu kullanacak.”
Başkanlık sistemindeki çekincilerinde iki önemli husus olduğunu belirten Gürlü, “Tabi mevcut sistemin de sıkıntıları var. Bunlar da konuşulabilir. Ancak ben tüm siyasi partilerin her ne kadar Anayasa görüşmeleri gündeme geldiğinde biliyoruz ki, Anayasa’nın değişmesi hususuyla ilgili (çünkü bugünkü Anayas 1982 darbe Anayasası’dır), her vesilelerle her platformda, her siyasi parti bunun değişmesi gerektiğini söyler. Ancak, bu getirilen maddelere baktığımız zaman biz değişenin ne olduğunu soruyoruz ve vatandaşlarımızın bunu düşünmesini istiyoruz. Yani, SP olarak özetle bu getirilen teklifin ne getirdiği, ne götürdüğü ileride ne gibi sıkıntılar çıkarabileceğini düşünmesini tavsiye ediyoruz. Burdan da baktığımız zaman değişenin sadece yönesilsel açıdan yargı, yürütme açısından bir sistem değişikliğinden ziyade bir model değişikliği olduğunu görüyoruz. Bunun da sıkıntılarını ifade ettik. Büyük sıkıntılar doğurabileceğini düşünüyoruz. Bu yüzden böyle bir karar aldık” diye konuştu.