Academic Hospital “En İyi Hastane” seçildi

Academic Hospital “En İyi Hastane” seçildi
Yayınlama: 07.04.2017
Düzenleme: 07.04.2017 17:34
0
A+
A-

Europe Business Assembly (EBA) tarafından 2016’nın En İyi Hastane ve En İyi Hastane Yöneticisi seçilen Academic Hospital’in Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Zehra Neşe Kavak, Üsküdar Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulundu.

Ödül hakkındaki duygu ve düşüncelerinizi alabilir miyiz?

Geçen hafta Londra’daydık, Europe Business Assembly (EBA) tarafından verilen -Oxford kökenli bir kuruluş- bu kurum tarafından verilen 2016’nın En İyi Hastane ve En İyi Hastane Yönetici ödülü için gittik. Orada önemli ve çok güzel bir törenle ödüllerimizi aldık. Tabi hem kendi adıma hemde kurumumuz adına bu ödülden ben ve tüm çalışma arkadaşlarımız çok büyük bir onur ve mutluluk duyduk. Bunlar tabi çalışma dünyası için çok güzel noktalar ya da dönüm noktaları diyeyim.

Peki, sizden önce bu alanda böyle bir ödül alan kurum olmuş muydu?

EBA’ dan daha önce Türkiye’den kuruluş olarak Türkiye İş Bankası almış. Kurum olarak başka kim aldı bilmiyorum… Ama sağlık alanında benim ve Academic Hospital’ in ilk olduğunu düşünüyorum.

Hastane olarak bir yenilenmeye gittiniz bundan da biraz bahsedebilir miyiz?

Tabi öncelikle insanın çalışmalarının ödüllerle taçlandırılması, ödüllerle onurlandırılması çok hoş olan bir şey. Çalışıyorsun ve birileri bunun farkına varıyor. Sonuç olarak ödüller bu anlamda önemli. Motivasyon vermesi açısından önemli. Bu bize diyor ki; daha fazla çalışmalıyız ve daha iyiye gitmeliyiz. Hele Türkiye’nin geçtiği bu dönemlerde yurtdışından böylesine saygın kurumlardan ödüller almak hem Türkiye’nin itibari için hemde Türkiye’de neler yapıyoruz bunun Avrupa’ya göstermemiz açısından çok önemlidir diye düşünüyorum. İnşallah başka alanlarda da daha iyi ödülleri Türkiye’ ye getirelim, Türkiye bu ödüllere sahip olsun.

Bu ödülü almamızda bu hastaneyi getirdiğimiz nokta da çok önemli. Academic Hospital İstanbul’un Anadolu yakasında Üsküdar’da 25’lik bir hastane. Çok eski bir kurum, köklü bir hastane. İlk kurulduğu zaman Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Vakfı’nın hastanesiydi. 25 yıldır burada sadece Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin hocaları çalışmaktadır. Bir hoca hastanesi özelliği taşıyan bir hastanedir. Akademik kimliği çok önemlidir. Şuanda da bünyemizde 50’nin üzerinde Profesör görev yapmaktadır. Her alanda, 52 farklı branşta hizmet vermekteyiz. Bu ödülü almamızda bu akademik yapılanmamızın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bunun yanında biz hastaneyi aldıktan sonra son üç yıldır yaptığımız çalışmalarla hastanenin yanındaki binayı da aldık, hastaneyi büyüttük. Şunda yaklaşık 20 bin metrekarelik bir alanda hastanemiz hizmet vermektedir. Otelcilik hizmetlerini de çok geliştirdik. Binalarımız 5 yıldızlı otel konforunda. Böyle bir konforla hastalarımıza otelcilik hizmeti vermekteyiz. Yani şöyle söyleyeyim eskiden akademik yapısı çok önemli bir hastaneydi ama şuanda hem akademik yapısı çok önemli aynı zamanda hizmet kalitesi de, otelcilik hizmet kalitesi de çok gelişmiş bir hastane olma niteliğini taşıyoruz. Bunları söylemekten de büyük övünç duyuyorum. Tabi Londra bize bu ödülü verirken sadece akademik yapılanma, Harvard Üniversitesi ile yaptığımız işbirliğine değil otelcilik hizmetlerinin de çok üstün seviyede olması gibi çok önemli kriterlere, saygınlığa vs. bu tür kriterlere çok önem veriyorlar.

Önemli bir bilim insanı olmanızla beraber gençlere tavsiyeler de bulunmak ister misiniz?

Jenerasyon çok farklılaşıyor. Bizim jenerasyon farlıydı, bizden sonraki ve şimdiki yeni jenerasyon dedikleri jenerasyonda farklılaşma var. Hayattan beklentileri çok farklı. Benim 18-25 yaş arasında ki dönemimle şimdiki dönem gerçekten çok farklılık gösteriyor. Bizim hayata asılma biçimimiz, mücadele tarzımızla şimdiki gençlerin tarzı çok değişik. Şimdiki gençlerin hayattan çok fazla beklentisi yokmuş gibi bir havası var. Bunu açıkçası çok tasvip etmiyorum. Hayat bir yarış, bir maraton. Öyle görmek lazım. Her step de bir şeyler öğreniyorsunuz. Zorluklar karşısında yılmamak, başarmak çok önemli. Çünkü başarı olmasa mutluluk olmuyor onu söyleyebilirim. Bunun yanında sizin hayatınızdan da bazı izleri geride bırakabilmenizde çok önemli. O yüzden güçlükler karşısında yılmamak lazım. Winston Churchill’in çok önemli bir sözü vardır: ‘‘ Asla, asla, asla vazgeçme’’. Çok tıkandım, çok yoruldum, artık uğraşmak istemiyorum dediğin anda bile direnebiliyorsan, o noktada dahi mücadeleni sürdürebiliyorsan işte o andan sonra başarı geliyor. Gençlere şunları tavsiye edebilirim; hayatta hiçbir zaman mevki ya da para için çalışmayın,hayatta başarı için çalışın. Çünkü eğer başarı için çalışırsanız. Bu size hem mevki hem parayı getirir. Bu çok önemli başarı odaklı olmak, bir işi başarmaya ve eksiksiz yapmaya çalışmak çok önemli. Bu ufak bir ayrıntıda olabilir, çok önemsiz bir iş de olabilir çok büyük bir iş de olabilir ama şeytan ayrıntıda gizlidir. Size bir iş verildiği zaman o işi eksiksiz yapmaya çalışmak. Yani yüzde 50^sini yapayım idare eder diye bir şey yok.

Ben bunun yüzde 100’ünü yapmaya çalışayım, yüzde 100’ünü yapmayı hedefliyim ama yüzde 90’ınını tutturabilirsem ne mutlu. Hayatta hedefimiz böyle olmalı, bunun için mücadele etmeliyiz. Bütün ileri batı toplumlarının başarısındaki kriter budur. Hep en iyiyi yapmaya çalışmak. Bunun içinde ruh disiplini gerekiyor. Ruh disiplini olmadan bir iş olmaz.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.