Dünya üzerinde her üç kişiden ikisinin sosyal ağları ziyaret ettiğini belirten Yrd.Doç.Dr. Alptekin Çetin, “Her gün Facebook üzerinde 8 milyar dakika geçirilmekte ve 285 milyon adet içerik paylaşılmaktadır. 350 milyon aktif kullanıcısı ile Facebook bir ülke olsaydı Çin ve Hindistan’dan sonra dünyanın en kalabalık 3. ülkesi olurdu. 41 milyondan fazla kullanıcıyla Türkiye Facebook’ta en aktif üçüncü ülkedir Türkiye, Avrupa’nın internette en çok zaman geçiren ülkesi durumundadır” dedi.
“’Facebook Bağımlılığı’, her ne kadar psikiyatri tanı grupları arasına henüz girmemiş olsa da pek çok bilim adamı ve ruh sağlığı profesyoneli tarafından internet bağımlılığı başlığı altında ele alınan önemli bir konudur” diyen Yrd.Doç.Dr. Alptekin Çetin, “Son 10 yılın en yoğun sosyal paylaşım sitesi olan Facebook bu yoğun kullanım ardından kişilerin gündelik hayatını, beğenilerini, gün içindeki ruhsal durum ve davranışlarını etkileyen bir alan haline gelmiştir. “Beğenmek”, “Beğenilmek”, “paylaşmak” ve “takip etmek” gibi kavramları hayatımıza sokan Facebook sosyal platformunun bağımlılık potansiyeli tüm dünyada bilim çevrelerinde tartışılmakta ve çalışmalar yapılmaktadır” dedi.
Dürtüsellik ve haz odaklı yaşam alanında sorun yaşayan bireylerin Facebook bağımlılığı açısından risk altında olduğunun bilindiğine dikkat çeken Yrd.Doç.Dr. Alptekin Çetin, “Yapılan bilimsel çalışmalarda yoğun Facebook kullanımı olan kişilerde beynin amigdala bölgesindeki gri materyalinde madde bağımlısı hastalardaki gibi hacim azalmaları olduğu gözlenmiştir” dedi. Beynin bu bölgesindeki etkilenmelerle beraber hafıza sorunları, unutkanlık, muhakeme yetilerinde kayıp gibi gündelik hayatı olumsuz etkileyebilecek klinik sonuçlar ortaya çıkabilir.
Yrd.Doç.Dr. Alptekin Çetin, sıklıkla içine kapanık, gündelik sosyal ilişkilerden kaçınan, uyum sorunu yaşayan, arkadaşları ve aileleri ile iletişim sorunları yaşayan, beğenilme kaygısı yaşayan genç bireylerin Facebook bağımlılığı açısından risk altında olduğunu ifade etti. Yrd.Doç.Dr. Alptekin Çetin, şunları söyledi:
“Kişinin bilgisayar aracılığı ya da akıllı telefon kullanarak gününün büyük kısmını sosyal medya hesaplarında geçirmesi, diğer gündelik aktivitelere zaman ayırmaması, Facebook’a girme açısından yoğun bir istek hali yaşaması, bunu sağlayamazsa ortaya kaygı durumunun çıkması bağımlılık açısından risk oluşturabilecek kriterlerdir.”
İnternet bağımlılığının davranışsal bağımlılıklar grubu altında ele alınabileceğini kaydeden Yrd.Doç.Dr. Alptekin Çetin, “Bu durumda kişinin ilk olarak yaşadığı sorunun farkına varır hale getirilmesi için bilgilendirilmesi, sonrasında kullanımın kısıtlanması, gün içinde diğer aktivitelere daha fazla zaman ayırmasının sağlanması, akıllı telefon kullanımının azaltılması, sosyalleşme ve insan ilişkileri özelinde eğitilmesi, olası ek psikiyatrik tanıların değerlendirilmesi, gerekli terapi ve ilaç tedavilerinin değerlendirilip başlanması gerekmektedir” diye konuştu.
Yrd. Doç.Dr. Alptekin Çetin, Üsküdar Üniversitesi ve NPİSTANBUL Beyin Hastanesi dahilinde bir yüksek lisans tezi olarak Bergen Facebook Bağımlılık Ölçeği’nin Türkçe geçerlik ve güvenirlik çalışması yapıldığını belirterek “Bu ölçeğin Facebook bağımlılığının tanısını koymada önemli bir gereç olduğu bilinmektedir. Bu nedenle ölçeğin Türkçe’ye kazandırılması için gerekli hazırlıklar yapılmış ve 300 üniversite öğrencisinde uygulanmıştır. Bu çalışmada kişilerin bağımlılık durumu değil, bahsedilen ölçeğin Türkçe çevirisinin yapılması amaçlanmıştır. Sonraki yıllarda yapılacak Facebook bağımlılığı çalışmaları için gerekli Türkçe materyalin oluşturulması sağlanmıştır” diye konuştu.