Başkan Topbaş, meclis üyeleriyle iftarda biraraya geldi

Başkan Topbaş İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis Üyeleri ile Haliç Kongre Merkezi’ndeki iftarda bir araya geldi. İftar sonrasında meclis üyelerine hitap eden Başkan Topbaş, “Hepimiz müjdelenmiş bu şehre hizmet etmenin gururunu yaşıyoruz” dedi.

Haliç Kongre Merkezi’ndeki iftara İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın yanı sıra, Ak Parti İBB Grup Başkan Vekili Temel Başalan, CHP İBB Grup Başkan Vekili Ertuğrul Gülsever, Ak Parti ve CHP İBB Meclis Üyeleri ile aileleri katıldı.

Masaları ayrı ayrı gezerek meclis üyelerini selamlayan Başkan Kadir topbaş daha sonra meclis üyeleri ile iftar yaptı.

İftardan sonra meclis üyelerine hitap eden Başkan Kadir Topbaş, “Sizlerle birlikte müjdelenmiş emanet bu şehre hizmet vermekteyiz. Nice insanlar asırlar boyunca İstanbul’da olmak istemişler. Bu şehre hizmet vermek istemişler. Ama bizlere hem bu şehirde olmak hem de bu şehre hizmet etmek bizlere nasip olmuş” diye konuştu

Topbaş: Şehitlerimizi rahmetle anıyorum

Ramazan ayının İstanbul’da çok güzel bir havada geçtiğini vurgulayan Başkan Topbaş, “Ramazan demek açlığın ne demek olduğunun, bir ötekinin farkında olmanın ve kardeşliğin çok daha fazla hissedildiği bir ay” dedi. Geçen yıldan bu yıla ahirete göç edenlere de rahmet dileyen Başkan Topbaş, “Bu toprakları bize bırakan Alparslan’dan Fatih Sultan Mehmet’e, aziz Atatürk’ten günümüze kadar bu topraklara şehit düşmüş tüm şehitlerimize rahmet diliyorum. Sonrasında da ahirete göçmüş gazilerimize de rahmet diliyorum. Belediyemize gazilik ünvanı veren ve belediyemiz önünde 15 Temmuz’da şehit olan şehitlerimize de rahmet diliyorum. Gazilerimize de şifa diliyorum” ifadelerini kullandı.

“İstanbul bir barış kenti”

Hz.Mevlana’nın “Aynı dili konuşanlar değil aynı duyguyu paylaşanlar anlaşır” sözünü hatırlatan Başkan Topbaş konuşmasına şöyle devam etti: “Gönül sofraları dedik bu Ramazan’ı Şerif sofralarına. Sivil Toplum Kuruluşlarımız, belediyelerimiz bu hayır işinde yarışıyorlar. Bu sofralar sadece eşe dosta açılan sofralar değil, herkese açılan sofralar. Bu sofralar bizlere 80 milyonluk büyük bir aile olduğumuzu hissettiriyor. Farklı düşüncelerimiz olabilir, siyasi görüşlerimiz olabilir. Etnik durumlarımız, dini inançlarımız farklı olabilir. Bunlar insanların kendi kararları ve bazıları da doğuştan gelen özellikleri. Bunu bir zenginlik olarak görmek lazım. İşte bunlar hep İstanbul’un birer zenginliği. İstanbul bir barış kenti. Tüm farklılıklarımıza rağmen aynı sokağı paylaşıyor ve tüm dünyaya barışın ne demek olduğunu haykırıyoruz.”

Hz. Ali’nin sözünü hatırlattı

Dünyada iki milyardan fazla insanın açlıkla boğuştuğunu ve kaynakların doğru kullanılmasıyla bu açlık probleminin aşılacağını belirten Başkan Topbaş, “Hz. Ali’nin bir sözü var. ‘’Fakir zenginin israf ettiği ölçüde aç kalır‘ diyor. Oysa tasarruf edilse, kaynaklar ölçülü kullanılsa dünyada ne açlık kalır ne sefalet. Ama bir ötekinin farkında olmamak, bir ötekini yok saymak sadece kendisini düşünmek tüm dünyayı bu sıkıntıya sokmakta” diye konuştu. Başkan Topbaş meclis üyeleri ile şimdiye kadar 14 kez iftar yaptığını hatırlatarak, “Bu sofralar gerçekten bereketli sofralar. Bu sofralarda buluşmak başka bir tat. Burada yiyeceğimiz iki lokma ama bu sofraların ötesinde başka bir duygu var. Bu soflarda önemli olan birbirimize olan kardeşlik duygularını hissetmek. Birbirimize güzel gözlerle bakmak” dedi.

“Türkiye üzerinde kaos planları yapılıyor”

Başkan Topbaş bazı güçlerin Türkiye üzerine kaos planları yaptıklarını ve el ele verilirse bu planların bertaraf edileceğini vurgulayarak konuşmasını şöyle sürdürdü: “80 milyonun kardeşliğini ortaya koyabilirsek, hoşgörüyü geliştirebilirsek tarihimizde gördüğümüz ve en son 15 Temmuz’da gördüğümüz zaferleri yazabiliriz. Bunlar gördük ve yaşadık. Dünya üzerinde şu sıralar farklı bir oyun oynanmakta. Türkiye üzerinde kaos planları yapılmakta. Ama biz birlik olursak büyük bir aile olursak Türkiye’yi hak ettiği yere birlikte taşıyabiliriz. Biz bu ülkeyi çocuklarımızdan emanet aldık. Yarın biz buralarda olmayacağız. Bizlerin görevi çocuklarımıza ve torunlarımıza yaşamaktan gurur duyabilecekleri bir Türkiye’yi ortaya koymak. El ele vererek bunu başarabiliriz.”