Mimar Aysel Can Ekşi, gazetemize çok özel açıkmalar yaptı. CHP Üsküdar Belediye Başkan Aday Adaylığını açıklayan Ekşi, Üsküdar’ın bir an önce bu kötü yönetimden kurtulup, sosyal-demokrat bir anlayışın hakim olması gerektiğini savundu.
Sizi biraz tanımayabilir miyiz?
Ben 1978 yılında ailemle beraber Beykoz’a yerleştik. Ordu Fatsa’dan geldik. 1978’den beri Beykoz ve Üsküdar’da yaşıyorum. Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık bölümünü bitirdikten sonra, Üsküdar’da serbest mimarlık yapmaya başladım. 22 yıldır da burada mimarlık yapıyorum.
AYIPLI HİZMETTEN KURTULUN
Sosyal-demokrat anlayıştan uzak bir 20 yılı doldurdu Üsküdar… Benim uzunca bir süre tüketicinin korunmasına yönelik bir çalışma içerisindeyim. Çok sayıda vatandaşın şikayetleriyle uğraştım. Zannediyorum, 50 binin üzerinde ben bugün tüketicinin şikayetini çözmüş bir kişiyim. Şu anda da yine Tüketici Koruma Derneği’nin genel başkan yardımcısı olarak görevim devam ediyor. Şimdi baktığımız zaman, gerçekten Üsküdar’a yapılmış ayıplı bir hizmet var. Vatandaş, tüketici yapmış olduğu çalışmaların hem meyvesini yiyemiyor, hem de bu kadar kötü yönetilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Ve artık bu ayıplı hizmetten kurtulmanın yolu, sosyal bir belediyecilik anlayışını Üsküdarlı’ya yaşatmak ve herkesin ihtiyacına göre yaşadığı alanın gerektirdiği ihtiyaca göre hizmet gitmesi gerekiyor. Biz bu hizmeti bütün mahalle temsilcileriyle birlikte, halkla beraber, hem sorunlarımızın analizlerini yapıp, nereye ne gerekiyorsa o hizmetleri yapacağız. Bununla ilgili projelerimiz var. Ama esas olarak bizim merkez olarak bir gençlik merkezi oluşturmamız lazım. Bunlarla ilgili projelerimiz var. Üniversiteliyi Üsküdar’da tutmanın yollarını bulacağız. Çünkü bununla beraber Üsküdar esnafı kazanacak. Yine, ekonomik katkı anlamında kadınlarımızın bu bütçeye ciddi anlamda emek harcaması için bizim çocuklarla ilgili kreş çalışmamız olacak.
Bir bayan olarak kendinizi şanslı hissediyor musunuz?
Evet, bir kadın olarak, bir mimar olarak ben Üsküdar’ın çehresini değiştireceğime inanıyorum. Ve son kullanma tarihi geçmiş olan bu belediye hizmetini (kendi tabirleriyle) sandığa gömümp, gerçekten yeşertmek için Üsküdar’a varım demek istiyorum. Son derece şanslıyım. Hem Üsküdarlı olarak, hem de bulunduğum aile ferdi olarak da şanslı hissediyorum. Üsküdar İlçe Örgütümüz, diğer ilçelere baktığımızda daha eğitimli, daha disiplinli ve seçim almamamız için hiçbir neden yok. Ben bunu birlikte başaracağımıza inanıyorum.
SOSYAL BELEDİYECİLİK…
Aday adaylığı konusunda ne gibi çalışmalar içerisindesiniz?
Bundan sonraki çalışmalarımız, bize adaylık görevi verilirse görevimi layıkıyla yerine getireceğime inanıyorum. Seçimi aldıktan sonra hizmetlerin eşit dağıtılması açısından bir birlikteliğe ihtiyaç var. Üsküdarımızın da üçte birinin yenilenmesi durumunda. Kentsel yenileşmede olan bu yeniden yapılanmada, halkın içinde olduğu, hakikaten bu yenileşme döneminde daha modern, daha sağlıklı yaşanılabilir ve tarihin korunarak daha iyi bir Üsküdar’da yaşamamız için bizim bütün süreçleri son derece katılımcı ve demokratik işletmemiz gerekiyor. Yenilenme dönemindeki vatandaşın yaşadığı yapısıyla ilgili geri dönüşümlerin, geri dönen rant’ın Üsküdarlıya dönmesi gerekiyor. Bugün için de, evet sosyal belediyecilik anlayışına ihtiyacı var. Buradaki getirinin bir başka yere değil, başka kişilere değil, Üsküdar’da yaşayanlara geri döneceğine inancıyla ben bu süreci beraberce, Üsküdarlıyla birlikte başaracağıma inanıyorum. Çünkü, 20 yıla yakın zamandır görev aldığım yöneticiliğini yaptığım bütün kurumlarda gerek meslek odamda, gerek halk evlerinde, gerek Tüketiciyi Koruma Derneği’nde, gerek partimde sürecin demokratik işlemesiyle birlikte aslında başarılamayacak hiçbir şey yok. Buradaki önemli olan birlikte yapıldığı zaman, birlikte kazanıldığı zaman ben başarılamayacak hiçbir şeyin olmadığını düşünüyorum.
CHP’nin Üsküdar’ı alması nasıl bir gündem oluşturur?
Tabi ki, işimizin kolay olmayacağını biliyorum. Çünkü, gerçekten anti demokratik bir anlayışa sahip bir başbakanın ilçesinde yaşıyorum. İnsanlar, artık korkuyor oldular. Yani yaptığı her demokratik bir yaşam hakkı mücadelesinde ‘Acaba alınıp götürülecek miyim? Acaba bu yaptığım tepkiden dolayı başıma neler gelebilir?’ düşüncesinin olduğu bir noktada gerçekten son derece çağdaş, modern, katılımcı, demokratik bir anlayışın tam da ihtiyacı olan bir noktada ben bu seçimi kazanacağıma inanıyorum.
ÜSKÜDAR’I PERİŞAN ETTİLER
Belediye başkanı seçilirseniz, belediyedeki radikal değişiminiz ne olacak?
Aslında bütün değişim kökten olacak. Bu da, birlikte yönetim, halk için, halkla beraber. Bu yönetim şeklini beraberce yapacağız. Bunun adı da sosyal belediyeciliktir. Sağlıklı bir kentte yaşamak için, eğitimin en iyi şekilde; tüm kent hizmetinin en iyi şekilde verilmesi için çalışacağız.
Üsküdarlı seçmenlere mesajınız ne olacak?
600 binden fazla nüfusa sahibiz. Artık Üsküdar’dan gitmeyi düşünenlerin, tam tersi Üsküdar ayrımcılığı olan bütün bu birikimleriyle, tüm ulaşım noktalarıyla, hem İstanbul’un en güzel merkezi olabilecekken, sadece gelip-geçenlerin değil, gelenlerin artık Üsküdar’da yaşamayı arzu edebileceği yer haline dönüştüreceğiz. Bunu da birlikte yapacağız. Hiçbir seçmen, hangi siyasi partiden olursa olsun, hiç kaygılanmasın. Tüm seçmenlerimize, tüm mahallemize eşit bir hizmet anlayışıyla birlikte beraberce yaşayacağız. Ve ben bunu birlikte başaracağımıza inanıyorum.
Röportaj: Erol SONER
Fotoğraf: Oğuzhan KAPLAN